Chicago Kıyıları
Stuart Dybek’in kurgusal dünyası hem sıradan hem de büyüleyici bir yer.Amerikalı yazar Stuart Dybek’in öykülerinde Güney Chicago’daki etnik mozaiği oluşturan insanların hayatı hayaller, mitler, sesler ve kokularla harmanlanmış bir kent şiirine dönüşüyor. Bu öyküler gerçekle fantastiği, etnik adetler ile Katolik ritüellerini iç içe geçirerek kentin hafızasını lirik bir dille kayda alıyor. Çoğu öykü, gündüzün dünyeviliğinin yerini yeraltındaki duygulara bıraktığı, hayatın sıradanlığının sanrılı bir büyüleyicilik kazandığı alacakaranlık zamanında geçiyor.
Bir conga davulcusu ölmüş sevgilisinin hayalinin peşinden metronun derinliklerine sürreal bir yolculuk yapar. Alkolik bir kasap kendini ölü bir kızla buzluğa kilitlenmiş bulur. Uyurgezerler mahallenin lokantasına dadanır. Belediye tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen mahallede binalar yıkılır, caddeler otobana dönüştürülürken mahalledeki işsiz gençler kaybettikleri geçmişi sokaklarda arar dururlar.
Yukarı kattan süzülen Chopin ezgileri, bir çocukla yersiz yurtsuz dedesini müziğin hüznü etrafında bir araya getirir. Bütün öykülerde, dışarıda kalanları, uyumsuzları, eksantrikleri, hayalperestleri birbirine ortak bir kayıp ve özlem duygusu bağlar.